Hayat çok şey öğretiyor bize. Yaşadıkça tecrübe ediniyoruz, ders alıyoruz, yanlışlarla doğruyu buluyoruz. Ben susa susa sabretmeyi öğrendim. Kendime dur demeyi öğrendim. Yutkunmayı öğrendim söylemek istediklerim boğazımda düğüm düğüm olduğunda.
Beklemeyi öğrendim zamansız, yersiz, olur mu olmaz mı demeden. İnandığım şu ki en büyük dersi hayat verir bize.
Ne 40 yaşında kocası tarafından aldatılmış iki ergenlik çağındaki çocuğuyla ortada kalmış ve o yaştan sonra hayat mücadelesine giren bir kadın kadar hayat tecrübem var; nede 70-80 yaşında gelmiş hayatın bütün zorlularını, acılarını, sevinçlerini yüzündeki çizgilere sığdırmış bir kadın yada bir adam kadar tecrübem var.
Ben 23 yaşında babasının kanatları altında yaşamış bir kızım. Hayata dair büyük tecrübelerim, aldığım büyük dersler yok. Ama insanlar tanıdıkça doğruyla yanlışı ayırt etmeyi kendim öğrendim.
Kime gülceğimi, kime gülmüceğimi kendim öğrendim; ve kime DOST diceğimi kendim öğrendim...
Bu yazında bundan haberdar olmayan dostum Anıl Uzunlar'a gelsin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder