Heyecanla beklediğimiz her gün gelip geçiyor.
İçinde kayboluyoruz heyecanla beklediğimiz hergünün..
Biraz eksik, biraz burukta olsa yaşamamız gerekenleri yaşıyoruz hepimiz.
Olmasını dilediğimiz insanlar olmasada hissetmek için zorluyoruz kendimizi.
Zaman zaman "olsalardı?" derken yakalıyoruz kendimizi ama anımsaması zaman geçtikçe daha zor oluyormuş onu anlıyoruz.
Ve biryerden sonra hayatın akışında kayboluyoruz.
Kimimizde mutluluğa bir adım kala kaybediyor en sevdiklerini.
Tüm hayatları bir gece alt üst oluyor. Ama hayat devam ediyor. Bizler hayatlarımızı devam ettirmek zorunda olduğumuzu anlıyoruz.
"Keşke olsalardı". Her birimiz tam olurduk o zaman.
22 Haziran 2015 Pazartesi
9 Haziran 2015 Salı
Benim Mutluluğum
Her zamankinden farklı heyecanlar içerisindeyim son zamanlarda. Heleki büyük güne sadece 3 gün kalmışken.:) Bu süre zarfında insanlarında tepkileri ve söyledikleri bazı şeyler aldığım kararın ne kadar doğru olduğunu bana bir kez daha gösterdi.
Çünkü ben bu süre zarfında sadece iki kişinin birbirini sevmesinin herşey demek olmadığını anladım. Ailelerin bu süreçteki yerlerinin öneminin o kadar da hafife alınmayacağını anladım. Saygı duymak bir yana, bir araya gelindiğinde duyulan keyfin hazzının ne kadar önemli olduğunu anladım.
Tüm bu taşların kafamda yerli yerine oturmasına neden olan tek bir cümle vardı. Onun kardeşinin benimde yıllardır kardeşim dediğim insanın belkide farkında bile olmadan kurduğu cümleydi.
Dediki "Ecem sanki hep vardı sanki biz hep üç değilde dört kardeştik". O bunu anlık söyledi belki, belki şuanda hatırlamıyor bile ama ogün verdiğim kararın ne kadar doğru olduğunu bi kez daha anladım ben.
Zaman azaldığı için o kadar heyecanlıyım ki bunu artık dışarı nasıl yansıtacağımı şaşırdığım için şuanda bile saçmalıyor olabilirim.:))
Hayatımızda belli başlı dönüm noktaları vardır. Üniversiteyi kazandığımız, bitirdiğimiz, işe başladığımız, doğru insanı bulduğumuz ve aynı hayatı paylaşmaya karar verdiğimiz zamanlar.
Şuanda kendim için söyleyebileceğim tek şey kucak dolusu bir mutluluğa sahip olduğum.:)
Çünkü ben bu süre zarfında sadece iki kişinin birbirini sevmesinin herşey demek olmadığını anladım. Ailelerin bu süreçteki yerlerinin öneminin o kadar da hafife alınmayacağını anladım. Saygı duymak bir yana, bir araya gelindiğinde duyulan keyfin hazzının ne kadar önemli olduğunu anladım.
Tüm bu taşların kafamda yerli yerine oturmasına neden olan tek bir cümle vardı. Onun kardeşinin benimde yıllardır kardeşim dediğim insanın belkide farkında bile olmadan kurduğu cümleydi.
Dediki "Ecem sanki hep vardı sanki biz hep üç değilde dört kardeştik". O bunu anlık söyledi belki, belki şuanda hatırlamıyor bile ama ogün verdiğim kararın ne kadar doğru olduğunu bi kez daha anladım ben.
Zaman azaldığı için o kadar heyecanlıyım ki bunu artık dışarı nasıl yansıtacağımı şaşırdığım için şuanda bile saçmalıyor olabilirim.:))
Hayatımızda belli başlı dönüm noktaları vardır. Üniversiteyi kazandığımız, bitirdiğimiz, işe başladığımız, doğru insanı bulduğumuz ve aynı hayatı paylaşmaya karar verdiğimiz zamanlar.
Şuanda kendim için söyleyebileceğim tek şey kucak dolusu bir mutluluğa sahip olduğum.:)
7 Haziran 2015 Pazar
Üzgünüm!
Büyüdükçe acılarımız, sorunlarımız, sevinçlerimizde bizimle beraber büyüyor. Katlanması daha zor yükler biniyor omuzlarımıza. Daha dün gibi deli gibi koşturup birbirimizi ıslatmak için nefes nefese kaldığımız anlar. Ne ara büyüdükçe ölümle bu kadar burun buruna gelmek zorunda kaldık.
Bugün çok eski ve sevdiğim bir arkadaşım annesini kaybetti. Yanında olamadığım için içim fazlasıyla buruk. Daha arayıpta tek kelime etmeye cesaret bile edemedim. "Başın sağ olsun" diye bilcek kadar güçlü hissetmiyorum kendimi şuan için. Haberi aldığımda aklımdan tek geçen annesinin saçlarıyla oynamadan uyuyamaması geldi. Şimdi ne yapacak, nasıl dalıcak uykuya..
Büyümüş olsak da anne ve babasız kalmak için hala çok küçüğüz bence. Aslında bir çok şey yazmak istiyorum ama bu durumu anlatacak doğru kelimeleri bulmak şuanda çok zor geliyor.
Şimdi üzülmek kadar kıymet bilme vakti, değer verme vakti. Haftaya olacak düğünleri öylece kalakaldı. Bir yanı ne kadar eksik şuanda sadece tahmin edebiliyorum, yaşadığı acıyı hissetmem mümkün değil. Şuan onun için sadece sabır diliyorum.. Böyle birşeyide neden yazdın derseniz bazı şeyler anlattıkça hafifler gibi geldiği içindir belki..
Bugün çok eski ve sevdiğim bir arkadaşım annesini kaybetti. Yanında olamadığım için içim fazlasıyla buruk. Daha arayıpta tek kelime etmeye cesaret bile edemedim. "Başın sağ olsun" diye bilcek kadar güçlü hissetmiyorum kendimi şuan için. Haberi aldığımda aklımdan tek geçen annesinin saçlarıyla oynamadan uyuyamaması geldi. Şimdi ne yapacak, nasıl dalıcak uykuya..
Büyümüş olsak da anne ve babasız kalmak için hala çok küçüğüz bence. Aslında bir çok şey yazmak istiyorum ama bu durumu anlatacak doğru kelimeleri bulmak şuanda çok zor geliyor.
Şimdi üzülmek kadar kıymet bilme vakti, değer verme vakti. Haftaya olacak düğünleri öylece kalakaldı. Bir yanı ne kadar eksik şuanda sadece tahmin edebiliyorum, yaşadığı acıyı hissetmem mümkün değil. Şuan onun için sadece sabır diliyorum.. Böyle birşeyide neden yazdın derseniz bazı şeyler anlattıkça hafifler gibi geldiği içindir belki..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)